LGBTİ+’lara Yönelik Nefret Söylemlerinin Etkin Soruşturulması Talebiyle Açılan Dava Geçtiğimiz Hafta Görülmeye Başladı
Kuir Kıbrıs Derneği tarafından 2022 yılında Polis Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan “Nefret Söylemlerinin Etkin Soruşturulması” davasının duruşmaları geçtiğimiz hafta başladı.
2020 yılında Ceza Yasası’nda yapılan düzenlemeyle, lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks ve artılara (LGBTİ+) yönelik nefret söylemleri suç kapsamına alınmıştı. Bu yasal değişikliğin ardından, Kuir Kıbrıs Derneği ve İnsan Hakları Platformu, nefret söylemlerinde bulunan faillerin tespit edilerek yargılanması ve bu suçların önlenmesi için uzun süredir mücadele yürütmektedir. Ancak polisin bu suçlarla ilgili etkin soruşturma başlatmadığı ve gerekli adımları atmadığı gerekçesiyle 2022 yılında dava açılmıştı.
12 Aralık’ta başlayan, 13 Aralık’ta devam eden duruşmalarda, Polis Genel Müdürlüğü adına Savcılık, nefret söylemlerinin ‘etkin’ bir şekilde soruşturulduğunu ve polis teşkilatının bu konuda bilgi sahibi olduğunu iddia etti. Savcılık, özellikle sosyal medya üzerinden yapılan çok sayıda yorumun uzmanlarca nefret söylemi olarak tespit edildiğini, ancak söz konusu kişilerin kimliklerine ulaşma amacıyla polisin Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’na (BTHK) yazdığı bilgi talebinin olumsuz yanıtlandığını aktardı. BTHK’nın gizlilik ve şifreleme gerekçeleriyle ilgili bilgilerin tespit edilemeyeceğini bildirdiği ifade edildi.
Kuir Kıbrıs Derneği adına duruşmada bulunan Erman Dolmacı, bu gerekçenin yeterli olmadığını, suç teşkil eden paylaşımların farklı yöntemlerle de tespit edilebileceğini belirterek polisin etkin soruşturma yapmadığını vurguladı. Dolmacı ayrıca her yıl yüzlerce nefret söylemi vakası yaşandığını, ancak faillerin tespit edilip cezalandırılmamasının ve suçların önlenmesine yönelik adımların atılmamasının etkin soruşturma eksikliğinin açık bir kanıtı olduğunu hatırlattı.
Savcılık, Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası (KIBTES) Başkanı Himmet Turgut’un, kendi yazdığı basın bildirisini kabul etmesi nedeniyle dava dosyasının oluşturulabildiğini, ancak diğer şüphelilere ulaşılmadığını iddia etti. Kuir Kıbrıs Derneği ise Turgut’un metninin kamusal bir figür tarafından basın bildirisi olarak yazıldığını, bu nedenle sosyal medya yorumlarından farklı ele alınması gerektiğini hatırlattı. Dernek, ayrıca Turgut davasının, polise karşı açılan etkin soruşturma davasının ardından hızlandırılarak mahkemeye taşındığına dikkat çekti.
Davanın dikkat çeken bir diğer noktası ise Savcılığın sürekli erteleme talepleri oldu. Gerek ilk duruşma günü gerek ikinci gün farklı gerekçelerle davanın ileri bir tarihe alınmasını talep eden Savcılık, 13 Aralık günü de dosyada tadilat yapmak istediğini ifade ederek duruşmanın Ocak ayı başına ertelenmesini istedi. Tadilatla ilgili talebin görüşülmesi için dava 9 Ocak 2025 tarihine ertelendi.
Son yıllarda Onur Yürüyüşleri’ne yönelik sözlü ve fiziksel saldırılar dikkate alındığında, nefret söylemlerinin etkin bir şekilde soruşturulması, faillerin cezalandırılması ve yetkililerin farkındalık artırıcı, önleyici adımlar atmaması her geçen gün LGBTİ+’ları daha fazla ayrımcılık ve şiddetle karşı karşıya bırakmaktadır. Ayrımcılık karşıtı olan, insan haklarını ve eşitliği savunan tüm kişi ve kurumları bu davayı yakından takip etmeye davet eden Kuir Kıbrıs Derneği ve İnsan Hakları Platformu, hak ihlaline maruz kalan tüm LGBTİ+’ların da psikolojik, sosyal ve hukuki destek için derneğe başvurabileceğini hatırlatmaktadır.
İnsan Hakları Platformu Acil Durum Hattı: +90 542 862 00 60
Kuir Kıbrıs Derneği Dayanışma Hattı: +90 542 858 58 47